27 Ekim 2016 Perşembe

Neden Tıp Değil de Biyoloji/Genetik?

    Bunu o kadar çok soruyorlar ki artık bu konuya ayrı bir başlık açmak istedim. Kendime ait bazı sebepleri aşağıda sıralayacağım:

    Ben insanlarla uğraşmayı sevmiyorum: Evet, kesinlikle sevmiyorum ki Türkiye'deki insan profilini düşünürsek insanların yarısından fazlasının neden doktora gittiğini biliyoruz. İlaç yazdırmaya... Türk insanı doktorculuk oynamayı çok sever, o yüzden alternatif tıp bu kadar gelişmiş zaten, hepimiz şamanız mübarek. O yüzden genelde hasta deneme yanılma yoluyla kendisine hangi ilacın iyi geldiğini, ne zaman ilaç ne zaman serum verilmesi gerektiğini çok iyi bilir. Hiçbir doktor da bundan hoşlanmaz. (Hoşlananlar da olabiliyormuş gerçi ben şahit oldum geçen yıl). 
   Velhasıl kelam, demişler ki cahile laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur. E ben de karşımdakine aynı şeyi elli kere anlatmayı da sevmem, hele bir de konuşacağım konu hakkında alt yapısını bilmiyorsam ne anlatabilirim hastaya? Sonra da kalkıp "O kadar doktora gidiyorum ilaç yazıp yolluyorlar yahu" derler tabi. Çünkü öyle. Bir de hastayla hastayken muhattap olursun, sağlıklıyken görmezsin, so sad...

   Nöbet reality: Benim için uyku çok önemli ki herkes için öyledir. Gece uykumu alamazsam kilo veriyorum ve depresyona giriyorum. Hayatımdan nefret ediyorum etc.. 24 saat nöbet tutamam zannediyorum. Vallahi düşününce doktorları çok takdir ettim şu an..

   Emeğin karşılığını alamamak: Türkiye'ye spesifik konuşacağım bu konuda. Doktorun verdiği emek yanında aldığı para... Gerçekten ayıp. Milletvekilleri o paranın iki katını mecliste uyuyarak alıyor. Evet güzel para kazanıyorlar ama hak ettiklerinden çok çok az alıyorlar. Neden kendimi öldürteyim ayrıca manyak hasta yakınlarına? Ya da neden dayak yiyeyim elin malından? Labdaki balıklar ya da sinekler beni hiç öldürmeye kalkmadı... Maddi konuya gelirsek Amerika'da ve Avrupa'da sanırım maaşlar çok daha iyi.

  No Araştırma-Geliştirme: Benim için en önemli sebep zaten bu. Yine Türkiye'ye özel söyleyeceğim, kimse ileride "ooo büyük araştırmalar yapacağım, bilim adamı olacağım" diye kalkıp da tıp okumaz çünkü böyle bir şey yok. Azınlıkta olanlar vardır, mesela tıp fakültelerinin genetik anabilim dalları, ama yok yani o doktorların amacı hiçbir zaman bilim yapmak değildir ki zaten altyapı da yoktur. Bu konu da bana hitap eden bir şey değil. 

   Tıp okuyup yurt dışına çıkamamak: Şimdi diplomanın akreditesi denilen bir olay vardır, eğitimini Türkiye'de aldın ama Amerika'da ya da Avrupa'da yaşamak istiyorsun, ne yapacaksın? Akredite alman lazım. Zaten 6 yıl okumuşsun Türkiye'de bir de yurt dışında yaşayacağım diye bu muhabbetlere girersen kaç yılın daha gider bilmiyorum. Ayrıca ne kadar mümkün onu da bilmiyorum. Daha doğrusu mümkün olduğunu biliyorum ama çok zor. Bir defa o ülkenin dilini öğreneceksin... Ama Türkiye'deki moleküler biyoloji ve genetik bölümünden mezun olursan zaten ya mühendislik fakültesinden ya da fen-edebiyat fakültesinden mezun olacaksan ve B.Sc. diploman olacak. Bu da demek ki her yerde geçerli. Bknz: ben, şu an Türkiye'de değilim bir çok arkadaşım gibi. Ama eğer yurt dışı hayaliniz yoksa zaten bu madde sizi bağlamaz. 

   Kan, açık yara ve iğne görmeye dayanamamak: Evet, itiraf ediyorum korkuyorum iğneden:) Yok aslında korkmuyorum da çok da şey yapmamak lazım... Evet aslında yanımdaki bir insan düşse yaralansa açık yarasına bakamam, içim bir hoş olur, vücuduma ne zaman iğne girse tansiyonum düşer falan fişmekan... Yatırırlar beni. Ayrıca çok duygusalım, acilde çocuk görsem ağlarım herhalde. He zamanla o insani duyguların gidiyor, alışıyorsun, kasap gibi bir şey oluyorsun sorun olmaz diyenler de var ama ben duyarsızlaşmak ve duygusallığımı, insaniyetimi kaybetmek istemiyorum ki...

   10 yıl sonra kendini nerede görüyorsun? diyenlere: Kendimi hastanede ilaç yazarken, nöbet tutarken, ya da ameliyat yapıp dikiş dikerken göremiyorum. Ama şöyle laboratuvarda kalp, böbrek, dalak falan yapsam kendi kendime hiç fena olmazdı...

   Bir spesifik neden: Benim tercih yaptığım dönem İngilizce tıp çok azdı ve ben kesinlikle emindim İngilizce okumak istediğime. Neden? Biyoloji değil de mühendislik ve işletme bölümünde okuyanlar daha iyi bilir, artık iş yerlerine başvururken İngilizce bilmek zorundasın, bilmiyorsan ya çok düşük maaşa çalışırsın (kime göre düşük? bana göre)ya da işsiz kalırsın. Benim durumumda İngilizce yurt dışına çıkmam için gerekliydi. Ama ya Türkiye'de kalmak zorunda kalırsam sorunsalı da vardı. Her zaman planladığınız gibi gitmeyebilir işler. Ben de İngilizceyi öğrenmek için en iyi yolun Boğaziçi'nden geçtiğini biliyordum çünkü yaşayarak öğrenmek lazım dili. O yüzden zaten buradan da elemiştim tıbbı (yani başlıca bir sebep değil ama yan sebepti).


  Peki neden tıpla genetik arasında kaldım: Çünkü tıp bitirip uzmanlığınızı genetik alanında yaparak da bilim insanı olabilirsiniz. Bknz: Dr. Yamanakasan Nobel ödülü alan bir doktor ama doktorluğu bırakıp biyolojiden devam etmiştir. İşte bu yüzden... Sonra benim için önemli tüm faktörleri düşününce (kampüsün çimleri de dahil) bu konuda karar kıldım. Ayrıca 6 yıl okuyacağım, sonra 4 yıl uzmanlık yapmam lazım. 10 yıl. Ki gerçekten genetik/moleküler biyoloji öğreneceğim zaman dilimi son 4 yıl olacak. İlk 6 yılki deli dolu emeklerime ne olacak?

Dipnot: Doktorlara saygım sonsuz. Onlar benim gözümde imkansızı yaşıyorlar. Emek veriyorlar insanlık ve sağlık için. Hatta bir doktorla tanışsam" oo çok cool, zekisin dostum.. " da oluyorum ama bana göre değil. Sormayın artık bu soruyu:D İçinizden ne geliyorsa onu yapın:)


2 yorum:

  1. ya gerçekten hislerime tercüman oslun :)
    mutlaka senden yardım almak isterim düşüncelerinden diğer sosal medya hesaplarını yazar mısın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar:) Aynı düşünmemize sevindim.. Facebook hesabım vardı ama kapadım yine de messengerdan ulaşabilirsin. Onun dışında sevinc.gucum@gmail.com 'dan e-mail atabilirsin ya da LinkedIn'den ismimle arayabilirsin. Görüşmek üzere!

      Sil