22 Ağustos 2016 Pazartesi

Yeni Başlayanlardan Sorular:)

Yeni dönem herkese hayırlı olsun!:)

Özellikle tercih döneminde soru yağmuruna tutuluyorum. Cevapları buraya koyarsam herkese yararlı olur diye düşündüm. Gelen soruları bir kısmı ve benim verebildiğim kadarıyla cevapları şöyle:

-Şu an neler yapıyorum?

Daha önceden buna cevap verdim mi hatırlamıyorum, uzun süredir yazmadığımı keşfettim. Şu an (22 Ağustos 2016) Almanya Heidelberg Üniversitesi'nde Molecular Biosciences programına kayıtlı bir öğrenciyim. Ana dalım Developmental and Stem Cell Biology, isteyerek severek seçtim:) Yakında deneyimlerimle ilgili video yapmayı düşünüyorum o yüzden burada kısa cevap vereceğim biraz. Aynı zamanda öğrenci asistanı olarak para kazanmaya da çalışıyorum, azıcık da olsa. Şu an birinci yılımın sonuna gelmek üzereyim. Master programından çok memnun kaldım, bir sürü farklı labda farklı farklı model organizmalarla deney yapıp deneyim kazanma şansım oldu. Hatta önümüzdeki ay staj için Japonya'ya gidiyorum. Hem de uçak biletlerini ve kalacak yeri karşılıyorlar!!:)




-İkinci yabancı dil olarak ne alalım Boğaziçi'nde?

Açıkçası bu neden dil öğrenmek istediğinize göre değişen bir durum bence. Sırf dil öğrenmeyi seviyorsanız ve dil zekanız da varsa zaten hangi dili öğrendiğinizin bir önemi yok, Latince bile öğrenebilirsiniz ki bence çoook cool.. Ama ileride bir ülkeye yerleşmek, orada master/ doktora yapmak istiyorsanız tabi ki o ülkenin dilini öğrenmek daha yararlı olacaktır sizin için.

Ben lisede birazcık Almanca öğrenmiştim. Üniversitede de üstüne koymaya çalıştım, tabi çok vakit bulamadığımdan pek bir şey koyamadım. Dil konusunda pek iyi değilim sanırım. Hazırlık okudum yani öyle düşünün (utangaç imoje). Şu an Almanya'da bir yıldır yaşıyor olmama rağmen diline hakim değilim çünkü Almaya'da şöyle bir olay var: Küçük şehirler direkt üniversite şehri yani üniversiteler olmasa çok daha küçük olacaklar ve üniversitelerdeki öğrenciler bayağı bir uluslararası olduğundan tüm sorunlarınızı İngilizce ile çözebiliyorsunuz. Sokakta, markette, barda her yerde İngilizce konuşuluyor. Zaten mastera odaklandığım için (her ne kadar dil kursuna yazılmış olsam da boşuna para ödedim çünkü zamanım yoktu) dil konusu ikinci planda kaldı benim için.

Soruya geri dönecek olursak da dil öğrenmek istediğiniz zaman ileride bu dille ne yapacağınızı düşünün. Fransızca öğrenip ileride Almanya'nın kuzeyinde yaşarsanız bir anlamı kalmaz. Ya da dünyada en çok konuşulan dillerden öğrenebilirsiniz; İspanyolca, Çince, Rusça.. Ben geçmişe dönsem ve imkanım olsa Latince ve Almanca (daha iyi bir seviyede) öğrenirdim.

Ama sonuç olarak yabancı dil öğrenmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum.




-Fine arts başlıklı dersler var, alalım mı?

Kesinlikle ve kesinlikle evet!! Boğaziçi'nin en çok sevdiğim yanı da bu zaten. Sizi günlük sıkıntı ve stresten uzaklaştıran doğayla iç içe sosyal ortamı. Bir çok farklı sporu yapabilirsiniz ve sanat dallarını da. İlgi alanınızı ders olarak bulamazsanız klüpleri araştırın mutlaka bir şeyler bulacaksınız. Keşke İşletme okusaymışım da daha çok zamanım olsaymış bu tarz şeylere ;) (birileri kızacak ama n'apalım).
Bu dersleri alırken dikkat etmeniz gereken şeyler;
   -Sizin ilgi alanınıza giriyor mu gerçekten buna dikkat edin tabi ki. Add-drop dönemine kadar dersi deneyip, add-drop'ta drop edebilirsiniz.
   -Level level ilerleyen dersler varsa , mesela Swimming 1, Swimming 2... gibi doğru leveli seçtiğinizden emin olun. Yine deneyip görebilirsiniz. Bir de her dönem her level açılmıyor olabilir. Mesela siz yüzme dersinin varlığını 2. dönem farkettiniz ama sadece advanced swimming dersi var, bu durumda diğer dönemi beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bu durum fine arts dışındaki derslerde bu şekilde ama fine arts derslerinde de bu şekilde miydi bilmiyorum, kontrol edin mutlaka.
   - Bazı bölümler bu dersleri 'credit' olarak alamıyor maalesef, hatta bazı bölümler dil derslerini bile Credit olarak alamıyor. Yani noncredit almanız lazım mı onu baştan bilin. (Credit ise mezun olduğunuzda toplamda saydırmanız gereken kredi sayısından düşerek sizi rahatlatacaktır, 1 kredi de olsa..) Bir de neye saydıracağınızı önceden bilin, hangi dersi alırsanız alın bunu yapmalısınız. Ben extra kredi ile mezun olan biri olarak abartmışım biraz mesela:)

Bu arada ben painting almıştım, bir de fine arts değil ama Introduction to Film Analysis ve Short Film almıştım seve seve..


-Bölüm hakkında tavsiyeler?

  1- Derslere gidin, gerçekten yapın bunu. Çünkü iki saatlik derste 50 sayfa işliyor hocalar, ve ben her defasında aptal gibi 4 yıl boyunca hocaların anlattığı yerlere odaklanmak yerine gidip o chapterların hepsini okur, bir güzel yazar-çizer sonra da sınava girerken yarısını unuturdum. Çünkü iki vize bir final var. 6 ders alsanız her ay 6 sınava giriyorsunuz ve yurt dışındaki - ders, ara, sınav- mantığı yok -ders, ders ve sınav, ders, final, sınav- gibi saçma sapan bir şey var. Sürekli ders çalışmak ve devam eden dersleri takip etmek zorundasınız. Ama eğer derslere girerseniz kitaplardaki her şeye çalışmanız gerekmediğini ve bunun zaten mümkün olmadığını anlayacaksınız. Aslında mümkün ama sonuç benim gibi asosyal bir yaşam, kendine vakit ayıramama, sinir-stres vs. Ki  bu arada hocalar güzel anlatıyorlar, genelde;)  Eğer sıkılıyorsanız bu çoğunlukla hocadan değil, konseptin kendisinden ya da öncesinde 6 saat derse girmiş olmaktandır...

2- Lab deneyimi çoooook önemli. Teorik derslere kasın evet ama deneyimi de göz ardı etmeyin. Yaz tatilleri zaten 4 ay, 2 ay staj yapın. Birinci sınıf da olsanız fark etmez. Bir projenin parçası olun.

3- Soru sorun. Aptalca ya da çoook basit olduğunu düşünseniz de sorun. Derste konuşmaktan ya da yanlış cevap vermekten çekinmeyin. En fazla doğrusunu öğrenirsiniz. Dersler dışında, bilimsel soru sormayı öğrenin. Bilimsel bir soruna nasıl yaklaşılacağını öğrenin. Özellikle moleküler biyoloji metotlarını iyi bilin, neden yaptığınızı ve sonuçta read-outunuzun ne olduğunu. Örneğin; PCR, Western-Blot, EMSA...

4- Dönem arkadaşlarınız sadece derse girerken selam verip dersten çıkarken bye bye dediğiniz insanlar olmasın, ders dışında bir araya gelin.

5- Ben bilim klübüne hiç katılmadım, çünkü daha lisans olduğumdan ve yeterince makale okumadığımdan zaten konferanslara katılsam da bir şey anlamayacağımı düşünürdüm. Yine aynı şeyi yaparım ama bence siz yapmayın:) Klübü canlı tutun, çevrenizi geniş tutun.

6- Hocalarınızın ne konular üzerine ve hangi model organizmalarla çalıştıklarını bilin, yüzeysel de olsa.

7- Mezun olana kadar ilgi alanınızı bulmaya çalışın, bu da farklı lablarda deneyim edinmekten geçiyor.

8- Boğaziçi'nde çan sistemi bilgi paylaşımını engelliyor. Ama bilim insanı olacaksanız bilim için çalışmalısınız kendi kişisel yararınız için değil. Bir araya gelip ders çalışın, soru sorun. Hiç kimsenin fikri olmadığı soruları hocalarınıza sorun. Cevaplamaktan mutluluk duyacaklardır. 

9- Lab raporu yazmak çok sıkıcı evet ama ertelemeyin. Sürekli erteleyince son gün sabahlıyorsunuz. Ve lab raporu yazmanızın (Eğer özenip önem verirseniz) sizin konuyu çok daha iyi anlamanızı sağlayacağını ve lab sınavlarında yükünüzü hafifleteceğini unutmayın. 

10- Günü gününe çalışın demeyeceğim çünkü bu yalan. Öyle bir şey yok, bunu unutun. Günü gününe çalışamıyorum, what is wrong with me!? diye depresyona girmeyin çünkü bu sizin değil eğitim sisteminin suçu. E o zaman n'apcaz? Yapcak bi şey yok zıçtınız:) Yok yok derslere girin, önemli yerlere çalışın, önceki yıllarda çıkmış sorulara bakın, geçersiniz. 

Şimdilik benden bu kadar. See ya!